Monday, September 14, 2009

"site"

Sarkis Zabunya
İstanbul modern 11 eylul -
10 ocak

Friday, September 11, 2009

Hey baby
Mrs Cold
Acting so tough
Didn’t know you had it in you to be hurt at all
You waited too long
You should have hooked me
Before I put my raincoat on

Ok I get it
Ok I see
You were fronting because
You knew you find yourself vulnerable around me

Ok I get it
Ok I see
You feel vulnerable around me

Hey baby
what’s going on?
You lost control and you lost your tongue
You lost me
Deaf in my ear
Nothing you can say is gonna change the way I feel

Ok I get it
Ok I see
You were fronting because
You knew you find yourself vulnerable around me

Ok I get it
Ok I see
I step too close to your boundaries

You wanted nobody around to see
You feel vulnerable around me

Hey baby
What is love?
It was just a game
We both played and we can’t get enough of
We both played and we can’t get enough of
We both played and we can’t get enough of

Wednesday, September 9, 2009

Kırdım diyorsun zincirlerini;
Evet köpek de çeker koparır zincirini,
Kaçar oda, ama halkaları boynunda taşıyarak.

Persius

Monday, September 7, 2009

a golden brown halo

kendine acıdığını farketmekle başlıyor herşey. garipsenemiycek derecede boşsa aklın, mantığın seninle alay ediyor gibi, varsın olmasın arka fonda muzik bu gece. sen mi sarfettin o küflü, ıslak,betimsiz kelimeleri? çocukken oynardık oyunları, artık anlamı yok ki kumdan kaleler yapmanın. geri gökyüzüne salıvermek için toplarsın uçuç böceklerini kaset kapaklarında ölene kadar. gözlerimi daracık bir ekrana hapsedip, umudumu günlere yayıyorum. içimi akıtıyorum konserve kutularına. çayı soguk da içmeye alışınca farketmiyor saat kaç. hiç birşeyin dayanılmaz hafifliğini hissetmiyorum ki hiç birşey ağır değil gözüme bu aralar.benim şarkımı dinle bu akşam, aklına ne varsa güzel olan o gelsin. bulunmak istemiyorsan da o bulsun seni, iyi gelsin.

Wednesday, September 2, 2009

.

'senin içindekini barındıracak derinlikte hiçbirsey yoktur gerçek dünyada; ama sen de, yaşamın ölümün ve bütün düşlerinle, gerçeğin korkunç sonsuzluğunda, oylumsuz bir noktadan daha büyük değilsin.'

02.59 ben geldim meraba.

gece cok siyah lambalar da sönük.
söylenecek sözlerimizi mi yiyor karanlık
yoksa bizmi saklıyoruz yastık altlarına gizlice
kısa film tadında tartışıp, uzun uzun veda cümleleri yazıyoruz şimdi.
başa saramadığımı yaşamak için deliriyorum bir yandan
bir yandan bekleyip durulmak lazım biliyorum
ufacık aklım beni bu hallerden kurtaramıyor bu sefer
iki adım merdiveni çıkıp soluklanamıyorum
yazamıyorum anlatamıyorum
elimde sadece
belli belirsiz tarihlere bakıp iç çeken salak bir kız
bir de şarkı kalıyor geri getirmeyen.