Thursday, May 6, 2010

nem.

sesli ortamda kitap okuyamaz,televizyon açıkken uyuyamaz,olur olmaz konuşur ama sesini duyuramaz. nası haller bunlar istanbuldan uzaklaşmak için çıkılan yolculuğu bir tuşla egale edip, mutsuzluk halini kaçtıklarına indirgeyip, sonunda anne tatlısı yemek için mutfak masasında beklemeye koyulmak. çok basit bir soru bu aslında, kendimden mi sıkılıyorum onlardan mı sürekli, ki sürekli kaçış hali, ama nereye geri dönüş çabası? Une absence d'oeuvre .nerden geliyor kafama abuk subuk çıkarımılar."Hiçbir insan iyi değildir" dedi İsa. Ve bu yüzden hiçbir insan korkusuz değil.
çok düşünüp çıkarsın çemberden, dışında bir hiçsin içinde bir parça
ekşidim sanki,koltuğu parçalaysım gelmeden kalksam.
ama dursam ölürüm paramparça olur dünya.