Wednesday, July 15, 2009

memorystick

çok değil günlerden bir gün, geçmiş zamanda annem eski dergilerimi attı diye kızgınlığımdan bütün gün balkonda, elimde bir kitap karşıdaki apartmanın balkon demirlerini sayarak akşamı etmiştim. yaptığı deli gibi kokan elmalı kekinden de inatla yemedim. sonra çok pişman oldum bitince, içim eridi elmaların tatlı kokusunda.. sonra yine günlerden bir gün çok değil, aldığım hersey gibi yine dergilerim de parkeleri süslerken, akşamdan kalma eve geldiğimde yerlerde bir ıslaklık, etrafta ne bir dergi ne bir kitap, şaşkınlık dizboyu. ev arkadaşım -abim-telefonda bana acı haberi veririken, aynı hüzün geldi yerleşti içime. gece mutfak borusu patlamış ve en yakn oda -kimin odası olabilir- sular içinde kalmış, yerde ne varsa hepsi atılmış ve böylece bir kez daha bütün dergilerim yerde gezinen kitaplarım ek olarak bir iki parça eşya daha çöpü boylamişti. bazı insanlar önem vermez ama ben kitap dergi saklamayı hatta bazen dönüp eskı dergileri okumayı çok sevdiğimden bu olay beni sanki odama hırsız girmiş ve bütün değerli eşyalarımı almışcasına üzdü.
sanki yıllar önce başka başka insanların aldığı ve benim okumam için saklanmış biraz yıpranmış sarı yapraklar beni mutlu ederdi işte. aslında eskilikten nasibini almamış bir kaç müzik edebiyat dergisinden ibaret olsalarda ben içimde garip hisle, kendimi "eski"nin güzelliğine inandırmış olurdum. hayatımın bir dönemine bütün paramı bunlara yatırıdım. gel gör ki bu trajik, beni derinden üzen vakadan sonra, dergilerle aramdaki duygusal bağı olabildiğince azalttım. bayilerin önünden geçerken artık gözlerimi kaçırıyor sanki cüzdanımı evde unutmuş gibi düşünüp kendimi hızla adımlarla ordan uzaklaştırmaya çalışıyordum. işe yaramış olucak ki artık ay başalrında bayilere koşmuyorum. gerçi arada bir şeyler alıp üst rafa da koymuyor değilim hani.

geçen gün annemle çarşıya cıktıgımzda hiç bir yerde okunmaya değer bişey bulamayınca geldi bunlar aklıma. apar topar çıkılmış bir yolculuk, içine bir tane bile kitap konmamış bi valiz, kahvesiz gecelerde şöyle bir karıştırılcak bir dergi bile olmayan çantam beni hayal kırıklığına uğrattı. neyseki arkadaşlar bugünler için var. hemencicik çözüm bulunur:*

artılar ve eksiler. karpuzu sever oldum burda ve artık sabahları tost yemiyorum apar topar. henüz beyaz olan tenim sinirini bozsada, az kaldı yasakların bitmesine, ki daha da güzeli çok az var birilerinin gelmesine . hadi bakalım *.*





0 yorum:

Post a Comment